Kolajen Çeşitleri: Sığır Kolajeni mi, Balık Kolajeni mi?

Sığır Kolajeni

Sığır kolajeni, çiftliklerde yetiştirilen sığırların deri, kemik ve eklemlerinden elde edilir. Burada kullanılan hayvan parçaları, gıda endüstrisi için üretilen hayvanların, endüstride çoğunlukla kullanılmayan kısımlarıdır.

İlk keşfedilen ve kullanılmaya başlayan kolajendir. Bu nedenle, elde edildikleri kaynaklar yönünden bilinen diğer kollajenlere göre daha ucuzdur.

Vücutta kullanılan kollajen tiplerinden Tip-1 ve Tip-3 kollajenleri taşır. Takviyelerde hidrolize kolajen (kolajen peptitleri) olarak bulunur.

Çiftliklerde yetiştirilen, büyükbaş hayvanlardan elde edildiği için sürdürülebilir kabul edilmez. Elde ediliş yönünden verimliliği düşüktür.

Sığır kolajeninin takviyelerde ve gıda sanayi gibi diğer alanlarda kullanılabilmesi için öncelikli olarak saflaştırılması ve temizlenmesi gerekir. Bu işlemler oldukça komplekstir ve dikkatli uygulanması gerekir.

Balık Kolajeni

Marine kolajen adı ile de bilinir. Deniz canlılarından elde edilir. Balıklar dışında sünger, denizanası, kalamar, ahtapot, mürekkep balığı yararlanılan diğer canlılardır.

Kolajen kaynağı olarak balıkların kemik , deri, pul, yüzgeç gibi genellikle besin olarak tüketilmeyen kısımları kullanılır.

Son zamanlarda balık çiftliklerinde üretilen balıklar kullanılmaya başlanmıştır. Ancak daha sağlıklı olan ve tercih edilmesi gereken denizlerde, doğal ortamlarında yaşayan balıkların kullanılmasıdır.

Kaynağından elde edilmesi, temizlenmesi ve hazırlanması için farklı yöntemler geliştirilmiştir. Genel olarak çok komplike olmayan, nispeten basit yöntemlerle hazırlanabilir.

Yoğun olarak Tip-1 kolajen taşır. Az miktarda Tip-2 ve Tip-4 kolajen de içermektedir.

Besin amacıyla yakalanmış deniz canlılarının, beslenmede kullanılmayan kısımlarından üretildiği ve verimliliği yüksek olduğu için sürdürülebilir, çevre dostu kabul edilir.

Sığır Kolajeni ile Balık Kolajeni Arasındaki Farklar

Her iki kaynaktan da elde edilen kolajenler birbirlerine çok benzer etkiler gösterir. Birbirlerinin yerine kullanılmaları mümkündür.

İçerdikleri Kolajen Tipleri

Balık kolajeni yoğun olarak Tip-1 kolajen taşırken, sığır kolajeninde bulunan Tip-1 ve Tip-3 karışımı, sığır kolajenini genel sağlık açısından daha yararlı hale getirir. Ancak insan vücudu %90 Tip-1 kolajenden oluşur ve ihtiyaç halinde bu tipler birbirlerine dönüştürülür.

Fiyatlandırma

Sığır ve balık kolajenleri arasındaki bir diğer farklılık fiyatlarıdır. Balık kolajeni daha verimli olmasına rağmen, çiftlik üretimi yerine doğadan yakalanan canlılardan elde edildiği için daha pahalıdır.

Hazırlanma Yöntemi

İki kolajen kaynağı arasındaki önemli farklardan birisi ise hazırlanma yöntemlerinden kaynaklıdır. Sığır kolajeni, insanlarda beyin hasarlarına sebep olan hastalık yapıcı “prionları” taşıyabilir. Bu prionların hazırlama sırasında temizlenmeleri oldukça zordur. En sağlıklı yöntem hasta hayvanların kullanılmamasıdır.

Balık kolajeni hazırlama yöntemleri daha kolaydır. Hastalıklara sebep olan canlıların, kolajenler ile insanlara geçmesi mümkün değildir. Ancak balık kolajeni elde edilirken dikkat edilmesi gereken, kullanılan balıkların temiz sulardan gelmiş olmasıdır. Aksi takdirde civa gibi ağır metaller taşıyabilirler.

Takviye olarak kolajen kullanmaya başlamadan önce dikkat edilmesi gereken, tercih edilecek ürünün kaynağının belirli olmasıdır. Kaynak maddesi gerekli sertifikalara sahip ürünler tercih edilmelidir.

Dayanıklılık

Balık ve sığır kolajenleri arasındaki bir diğer farklılık ise ısıya dayanıklılıktır. Balık kolajeni, yapısı gereği ısıya daha dayanıksızdır. Kısa bir süre yüksek ısıda kalırsa bozulabilir. Sığır kolajeni bu yönden daha avantajlıdır. Daha yüksek sıcaklıklara dayanıklıdır. Bu sebepten, balık kolajeni tüketirken, soğuk içecekler (su, smoothie) ile karıştırarak içmek daha doğrudur. Sığır kolajeni isternirse sıcak süt veya kahve ile de karıştırılabilir.

Biyoyararlanım

Sığır ve balık kolajenleri arasındaki son farklılık ise vücuttaki emilim ve biyoyararlanımları ile ilgilidir. Balık kolajeni daha düşük molekül ağırlığına sahiptir ve sığır kolajenine göre neredeyse iki kat daha hızlı ve daha fazla emilir. Düşük molekül ağırlığının diğer bir etkisi ile cilde daha fazla gider ve cilt dokularının arasına daha fazla girebilir.

Kolajen kullanma amacı cilt sağlığı ve kırışıklık azaltma gibi dermokozmetikse balık kaynaklı kolajenler daha doğru bir tercih olabilir. Ama hem cilt sağlığı hem de eklem ve kaslara fayda sağlamak için kolajen kullanılacaksa, sığır kaynaklı kolajen seçmek daha doğru olacaktır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu